Geçici Adres : Moda Caddesi No:122 Özgür Ap. Daire : 1, Moda, Kadıköy/İstanbul

Telefon (Pazar hariç, her gün 10.00-17.00 arası) : 0216 336 40 66 / 0532 367 20 11 / 0535 736 19 08 e-posta: gemimodelcileridernegi@gmail.com

Ayin-gemisi.jpg

AYIN GEMİSİ

GÜLCEMAL

GULCEMAL-4.JPG

Gülcemal’in hikayesi İngiltere Birleşik Krallığın Belfast kentinde başlamıştır.Titanic gemisini inşaa eden White Star Line tarafından Harland and Wolff tersanesinde yapımına başlandı ve 15 Temmuz 1874 yılında GERMANİC”ismi ile kızaktan indirildi.
Dönemin kusursuz pervaneli ilk nesil transatlantiklerinden biriydi.
İki bacalı, dört direkli 142 Mt. Uzunluğunda, buharlı yolcu ve yük gemisiydi.

GULCEMAL-5.JPG


İlk seferini 30 Mayıs 1875 tarihinde Liverpoll’dan New York’a yapmıştır. Bu seferleri yaparken Atlantik okyanusunu 6 gün 21 Saat 38 dakikada tamamlayarak  en kısa sürede kat eden gemilere verilen “Mavi Kurdela” ödülünü almıştır.
1905 yılında Dominion Line şirketi tarafından satın alınarak “OTTAWA” adı ile hizmet vermiştir.
1911 tarihinde Osmanlı Seyr-i Sefain İdaresi tarafından 25.100 altın liraya satın alınmış ve gemiye Sultan Beşinci Mehmet Reşat’ın annesinin ismi olan ve “gül gibi güzel, gül çehreli”anlamına gelen “GÜLCEMAL” adı verilmiştir. Öyle ki bu isim ile şiirlere ve romanlara kadar girmiştir.
Osmanlıda ilk seferini, askerleri Yemen’e taşımakla başladı. Sonraları Karadeniz’e posta seferleri yapmıştır. Sultan Beşinci Mehmet Reşat, Rumeli seyahatine GÜLCEMAL ile çıkmıştır.

GULCEMAL-2.JPG


27 Şubat 1915 günü İngilizlerin E-11 denizaltısı tarafından İstanbul’dan – Çanakkale’ye asker taşırken İmralı önlerinde torpillendi. Yedeğe alınarak acil olarak İstanbul’da tersaneye  çekildi ve 2 yıl onarım gördü.
Balkan savaşında ise askerlerimizi Rumeliye taşımıştır.

GULCEMAL-7.JPG


Birinci Dünya Savaşında bu sefer Hastane Gemisi olarak hizmet vermiştir. Kurtuluş savaşı sırasında aralarında 9. Ordu Komutanı Kazım Karabekir paşanında olduğu bir çok önemli ismi Anadolu’ya taşımıştır.
Savaş yıllarından sonra Rum işletmeci tarafından kiralanarak 31 Ekim 1920’den itibaren New York’a gitmek isteyen göçmenleri taşımıştır. Yeni dünyanın ilk göçmenlerini taşımak Gülcemal’e nasip olmuştur. Üstelik geminin kaptanı da bir Türk olan Lütfü Kaptan’dı. Gemi, Lütfü Kaptan ile 4 kez ABD’ye gitmiştir. İlk seferinde Lütfü Kaptan yardım almadan New York limana yanaşırken sert bir şekilde iskeleye çarparak büyük bir hasar görmüştür.

GULCEMAL-3.JPG


Cumhuriyet döneminde İsmet Paşa ve beraberindeki heyeti Lozan’dan İstanbul getirmiş, Yunanistan ve Türkiye arasında yapılan nüfus mübadelesinde aktif olarak görev almıştır.
Selanik ve Girit’ten gelen mübadilleri İzmir, İstanbul ve Karadeniz limanlarına taşımıştır.

GULCEMAL-1.JPG


GÜLCEMAL, Mustafa Kemal Atatürk’ü de pek çok kez ağırlamış, 1926 yılında Atatürk Mudanya seferinde duyduğu mennuniyeti vapurun hatıra defterine yazarak ifade etmiştir.
GÜLCEMAL, 1934 yılında İran Şahı Rıza Pehlevi’yi de misafir ederek, 1937 yılında emekliye ayrılmıştır.
1945 yılına kadar Lloyd kayıtlarında yer alan, 1949 yılında yüzer otel yapılması planlanan ve hayata geçirilemeyerek uzun yıllar Haliç Taşkızak Tersanesinde demirli kalan GÜLCEMAL, 1950 yılında 75 yaşında Messina’da sökülmek için İtalyan firmasına satılarak dünyanın en uzun süre çalışan ikinci Gemisi ünvanı ile ismini  tarihe  yazdırıp, Türkiye macerasını sona erdirmiştir.

GULCEMAL-6.JPG

____________________________________

RÜSUMAT No.4


Rusumat-1.jpg

Rusumat-4.jpg

Türk İstiklal harbinde önemli faaliyetlerde bulunmuş olan, Alemdar, Gazal, Aydın Reis ve diğerlerinin yanı sıra, bir vapurda 4 numaralı RÜSUMAT’dır.
Osmanlı Gümrük idaresi olan Rüsumat Müdir-i Umumiyesine bağlı olan bir gemidir. Rüsumat idaresi 1901 yılında sahillerdeki gümrük kaçakçılığını önlemek amaçıyla İngiltere’den 5 adet gemi satın almıştır.Bu gemilere ayrı ayrı isimler verilmemiş ve sadece RÜSUMATadıyla sıra ile numaralandırılmışlardır.
1’den 5’e kadar numaralandırılan bütün RÜSUMAT tekneleri İngiliz yapımı  açık deniz balıkçı gemileridir. (Trawler)
Bu gemilerden 2 ve 4 hariç diğerlerinin tüm bilgileri mevcuttur.

Rusumat-3.jpg

1901 yılında denize indirilmiştir. 1901-1913 yılları arasında trawler olarak kullanılmış olup, 1913 yılında Osmanlı Gümrük dairesine satılmıştır. 1914 yılı Ağustos ayında  Osmanlı Bahryesine devredildi  ve mayın tarayıcıya dönüştürüldü. Nisan 1915 yılında da Karakol Gemisi olarak kullanıldı.
Kasım 1918 – 1919 tarihleri arasında Karadeniz Ereğlisinde yattı.  10 Haziran  1919 tarihinde TBMM silahlı kuvvetlerine katıldı. 1919-1921 arasında Cumhuriyet güçlerine,  silah, cephane ve diğer ihtiyaçlarını taşıdı. 30 Eylül 1921 tarihinde Yunan Muhribinin ateş açması sonucu Görele burnunda karaya oturdu. Bu arada Yunan muhribinin devam eden ateşleri  sonucu battı.

Rusumat-5.jpg

Geminin Komutanı 1223 Sicil No.lu  Yüzbaşı Mahmut Gökbora Beydi. 16 / 17 Temmuz 1921 gecesi Trabzon’dan 2 tane 8.8’lik top ve 354 sandık cephane yüküyle İnebolu’ya hareket etmişti. Daha sonra Liman reisinden gelentelsiz ile Yunan Kruvazör ve 2 Muhribin Ordu’ya yaklaşmakta olduğunu öğrendi. Yükünü derhal Ordu limanına boşaltıp limandan  uzaklaştı. Muhriple karşılaşan kaptan gemiyi karaya oturtu ve yakıt dökerek teknenin baş tarafını yaktı. Flandra(*) taşıyan bir geminin ilk önce düşmanla çarpışması ve ondan sonra tekneyi batırması bir gemici geleneğidir. Fakat Rüsumat No.4’ün düşman ateşine mukabele edecek silahı yoktu ve muhribin kendisini batıracağını bildiği içinde bu yolu seçmişti. Muhrip geminin yandığını, battığını düşündüve  mermilerini harcamadı,  olay yerini terk etti. Daha sonra mürettebat yanğını söndürerek gemiyi kurtarmayı başardı.

Rusumat-6.jpg

Gemi yüzdürülerek Trabzon’a getirildi ve onarımı Eylül 1921 ayına kadar sürdü. Onarımı bitince tekrar askeri nakliyatta görev aldı.
26 Eylül 1921 günü Trabzon’dan hareket etti.  Görele burnu yakınlarında Eynesil (İnosil) önlerine geldiklerinde yine iki düşman muhribi ile karşı karşıya geldiler. Rüsumat No. 4’ün kıyıya gizlendiğini fark eden düşman gemisi toplarını çevirip ateşe başladı. Rüsumat No.4  bu sefer yakalanmıştı. Geminin düşman eline geçmemesini önlemek için karaya oturtmaktan başka bir çözüm yoktu.  Kaçacak ve saklanacak bir yerleride  olmadığı için Mahmut Yüzbaşı gemiyi baştan kara oturttu.
Bu arada baş tarafa mermiler isabet etmeye başladı, gemiyi batırmak için Kiniştin valfını açtılar. Mürettebat kıyıya çıkma hazırlığına  başladı, gemide bulunan tek sandalda parçalanınca tüm mürettebat yüzerek kıyıya ulaşmayı başardı.

Rusumat-7.jpg

Rusumat-8.jpg

Düşmanın uzaklaşmasından sonra Trabzon Nakliye Bahriye komutanı tekneyi kurtarmak için ‘’Tecrübe’’ adlı römorkörü yardıma gönderdi. Çok fırtına olduğu için kurtarma faaliyetleri oldukça uzadı. Bu arada düşman muhribi tekrar olay yerine geldi. Tecrübe kendini kıyılıklarda düşmandan gizlemeyi başardı. Muhrip harap durumda bulunan Rüsumat No.4’e tekrar ateş açtı,  9 mermi isabet eden geminin  kurtarılacak ve onarılacak bir yeri kalmamıştı. Trabzon Bahriye Komutanı emri ile gemi terk edildi.

Rusumat-13.jpg

Rüsumat No.4  Karadeniz’de sürekli silah ve cephane taşıdı, bütün limanlara uğradı, fakat o Ordu kenti ile özleşti, kendisi Karadeniz sularında olmasına rağmen anısı ve anıtı Ordu kıyılarında yaşıyor.
*Flandra (Savaş ve yardımcı gemilerde pruva direklerine çekilen özellikle yardımcı gemileri öteki gemilerden ayıran , bayraklarla konuşmada yararlanılan ince bezden yapılmış dar ensiz ve uzun bayrak)
Rüsumat NO.4 Teknik Bilgileri :
Tipi             : Trawler
Yapım Yılı : 1901 İngiltere
Hareket    : 1 uskur
Ölçüler     : L 32.4 m. B 6.2 m D 3.4 m
Yakıt         : Kömür

 

Rusumat-10.jpg

Rusumat-11.jpg

Rusumat-12.jpg

__________________________________

SAVARONA


Savarona-1.jpg

Savarona-2.jpg

Savarona’nın hikayesi tel kablonun mucidi Alman kökenli mühendis John  A.Roebling ile başlar. Mühendisin bir hayali vardı, Brooklyn ile Manhattan birbirine bağlayacak bir köprü yapmak.  Kendi çizdiği projesi ile yapılacak köprünün yerini tesbit çalışmaları sırasında geçirdiği kaza sonucu 1869’da öldü. Oğlu Washington Roebling babasının hayalini gerçekleştirmek için inşaatın başına geçti, köprü inşaatının su altı odalarında çalışma yaparken vurgun yiyerek felç oldu. Eşi Emily Warren Roebling  yardımıyla köprüyü bitirdi. İşte Savarona’nın ilk sahibi bu çiftin kızıdır.

Savarona-3.jpg


Eşi Richard McCall Cadwalader ile birlikte yatlara olan düşkünlüğünden dolayı yatlarla dünyanın her yerini geziyorlardı. O yıllarda Amerikalı zenginlerin yatla gezmeleri modaydı.  Cadwalader çifti 1926 yılında inşaa ettirdikleri yatlarına Savarona adını verdi. 1928 yılında yaptırdıkları  İkinci yatlarınada Savarona adını verdiler,  Savarona Hind okyanusunda yaşayan bir cins Afrika kuğusunun adıydı. Üç yıl sonra 1931 yılında tekrar dünyanın en lüks yatını  yaptırıp bununda adını da  Savarona olarak koydular. İşte günümüzdeki Savarona bu yattır. Almanya’nın ünlü Blohm und Voss tersanesinde inşa edilerek   Hamburg’ta denize indirilmiştir. Cadwalader çifti antikaya çok meraklıydı, yatın baş tarafında bulunan yemek salonu tamamen orjinal Fransa Kralı XV. Louis’e aitti.

Savarona-4.jpg


124.3 Mt. Uzunluğunda, en yüksek hızı 18 deniz mili, gezinti hızı 16 deniz milidir. Direk boyu 16 metredir. Ana suitin yanı sıra 17 lüks süit alanı bulunmaktaydı. Gemide hamamda 65 Ton olmak üzere yaklaşık 260 Ton mermer kullanılmıştır.   Dünyanın en büyük özel yatıydı. Yatın denize indirilişi muhteşem oldu. Ancak geminin ABD’ye girişinde sorun yaşandı. Ülkeye girmesi için 3 milyon dolar gümrük ve kayıt parası istendi.
Cadwalader çifti parayı ödemedi ve yat tekrar Hamburg’a geri döndü. Vergi davası sürerken Bayan Cadwalader geminin çarkçı başısına aşık olur ve yatın en üst katındaki odadan üç kat aşağıya çarkçı başının odasına özel bir merdiven yaptırarak buluşmalara başlar. Yerdeki halı kenara çekip kapağı açtığınızda bu merdiveni görebilirsiniz. Richard McCall Cadwalader olayı duyunca 1937 yılında yatı acil olarak satılığa çıkartır. Yatı almak isteyenlerin arasında Adolf Hitler’de bulunuyordu.

Savarona-5.jpg


O yıllarda Türkiye’yi ve Atatürk’ü ziyarete gelenler Türk Devlet Yatı Ertuğrul ile gezdiriliyordu , gemi eski olduğu için bacasından çok kurum çıkarıyordu ve devlet erkanı gelen ziyaretcilere karşı çok müşğül duruma düşüyordu.  Ayrıca başka bir konuda  Ata’nın hastalığı sırasında doktorların deniz havasının iyi geleceğini bildirmeleriydi.  Atatürk genç Türkiye Cumhuriyeti’nin denizcilik işlelerinde daha ileriye gitmesi için denizciliği kuvvetlendirmek için projeler üretmeye başlamıştı. Hatta bu kapsamda 1936 yılına doğru  Almanya’ya  SUS, TRAK,MARAKAS ve ETRÜKS gemileri sipariş edilmişti.

Savarona-6.jpg


Bu sırada Almanya’da bulunan Savarona’nın resimleri Ata’ya gösterildi, uygun görülünce Berlin Büyükelçisi Haydar Apak, Cadwalader ailesi ile irtibata geçer ve hemen Cumhurbaşkanlığı özel kalem müdürü Hasan Rıza Soyak başkanlığında bir komisyon kurulur ve Almanya’ya giderler. Beş yıldır Hamburg limanında duran geminin incelenmesi için Sakarya Gemisi makinisti Adil Aşıroğlu görev lendirilir. Büyük uğraşılardan sonra 23 Şubat 1938 yılında 1 milyon 200bin dolar karşılığı gemi alındı  ve 1 Haziran 1938’de Dolmabahçe önüne demirledi. Atatürk Acar motoru ile yata geçti, yanındaki erkan gemiye ‘’GÜNEŞDİL’’ isminin verilmesini önermelerine rağmen Ata ‘’Savarona ismi güzel öyle kalsın’’ dedi. Atatürk Savarona’da 56 gün yaşadı. Hastalığı artınca 25 Temmuz gece yarısı saat 01:00’de Dolmabahçe’ye nakledildi. Ve bir daha gemiye gitmedi. Atatürk’ün vefatından sonra Savarona her dönemde değişen hükümetler arasında tartışmalara konu oldu. Bir kısım siyasetciler satılmasını, kimileri kiraya verilmesini veya hastane gemisi yapılmasını,  kimiside Ata’nın hatırası için atıl durumda durmasını talep ediyorlardı. Bu sırada Başbakan Adnan Menderes, Kral Faysal, İran Şahı Muhammed Rıza Pehlevi ve eşi Savarona’da misafirler olarak kalan ünlü isimlerdir.
Atatürk’ün ölümünden sonra Savarona, Münakalat Vekaleti’nin emriyle Hazine adına İstanbul Liman Gemi Sicil Defterine  2.051 numara ile kaydedildi.

Savarona-7.jpg

Savarona-8.jpg


Uzun uğraşılardan sonra 1951 yılında bir Mısır acentası vasıtasıyla Mısır zenginlerine aylığı 300 bin liraya kiraya verildi. Atatürk’ün bu emanetinin kiraya verilmesi Türk basınında tepkileri aldı, Celal Bayar’ın ısrarlı çalışmaları sonucu kiradan vaz geçildi ve 2 Temmuz 1951 günü  gemi öğrencilerin eğitiminde kullanılmak üzere Deniz Kuvvetleri Komutanlığına Okul Gemisi olarak verildi. 1976 yılına kadar her deniz subayı ilk açık deniz seferi tecrübesini Savarona ile yaptı.  Gemi 3 Ekim 1979’da Heybeyliada yakınlarında demirliyken makina dairesinde çıkan yangın sonucu büyük hasar gördü, 24 saat süren bu yangında Ata’nın eşyalarının büyük bir kısmı yandı, gemi çok kısa sürede onarıldı ve 24 Ağustos 1980’de tekrar okul gemisi olarak kullanılmaya başlandı. 27 Temmuz 1986’da Deniz Kuvvetleri Komutanlığı envanterinden çıkartıldı. 1989 yılında hurdaya çıkarılarak söküleceği sırada Armatör Kahraman Sadıkoğlu tarafından 49 yıllığına kiralandı. Yatı teslim aldığında görüldü ki kapı tokmakları dahil bir çok eşya yağmalanmıştı ve parçaları çalanlar bu malzemeleri tekrar Sadıkoğlu’na satmak istiyorlardı . Savaronayı eski haline dönüştürmek için 425 işçi  yaklaşık 3 yıl çalıştılar.  1992 yılında tekrar eski hali ile hizmete sunuldu. Artık Savarona Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından devralınmıştır.  İstanbul Kuruçeşme limanında demirli bulunan yadiğar yat tarihine yakışır şekilde devlet büyüklerinin Türkiye’de ve yabancı ülkelerde gerçekleştireceği toplantı ve görüşmelerde değerlendirilmek üzere hazır vaziyette beklemektedir.

Savarona-9.jpg

____________________________________

BANDIRMA 

Değerli gemi modelcileri ve gemi sever dostlarımız. Biz gemi modelcilerine ilham kaynağı olan ve modellerini yapmaktan büyük zevk aldığımız gemiler ile ilgili kısa bilgilendirmeler yapmaya başlıyoruz.
          İçinde bulunduğumuz 2019 yılının, Yüce Önderimiz Mustafa Kemal Atatürk’ün, kurtuluş savaşımızı başlatmak üzere Samsun’a çıkışının 100 ncü yılı olması nedeniyle tanıtmaya çalışacağımız ilk gemiyi BANDIRMA olarak seçtik.

BANDIRMA VAPURU

Bandırma.Jpeg   

  Milli Mücadelemizi başlatmak üzere Mustafa Kemal ve arkadaşlarını 19 Mayıs 1919 da Samsun’a çıkartan geminin boyu 48 metre, genişliği 8,50 metre, çektiği su (Draft) 3,45 metredir.
   Gemi ilk kez 1878 yılında İskoçya Glasgow’da Hutsonand Cardett tersanesinde 279 gros tonluk bir yolcu ve yük gemisi olarak inşa edilmiş. İlk sahibi olan Dussey and Robinson şirketi gemiye Torocaderto adını vermiş ve 5 yıl çalıştırdıktan sonra 1883 yılında Yunanistan’a, H.Psicha Preus firmasına satılmıştır. Gemi Kymi adını almış ve 1890 yılında yeniden el değiştirerek bir başka Yunanlı firmaya, Captain Andereadis firmasına satılmış. Kymi Aralık 1891’de Erdek yakınlarında kayalara çarparak batma tehlikesi geçirmiş ancak kurtarılarak  yüzdürülebilmiştir. Aynı yıl içerisinde Kıymı adı ile İstanbul Rama Derasimo şirketine satılmıştır.
   1894’de İdare-i Mahsusa’ya (Deniz Yolları İşletmesi’ne) devredilmiş ve Türk bayrağı çekilerek adı Panderma olarak değiştirilmiştir. Bu dönemlerde Marmara Denizinde Tekirdağ, Mürefte, Şarköy, Karabiga, Erdek arasında yük ve yolcu taşımıştır. Ekim 1910’da İdare-i Mahsusa’nın statüsü değiştirilerek Osmanlı Seyrüsefain İdaresi (Osmanlı Denizcilik İşletmesi) olunca, geminin adı da Bandırma olarak değiştirilmiş ve posta vapuru haline getirilmiştir. Mart 1915’de Silivri açıklarındayken bir İngiliz denizaltısı tarafından torpillenmiş ancak yine kurtulmayı başarmıştır.
  Düşman donanmasının İstanbul Boğazına demirlemesinden, padişah ve Damat Ferit hükümetinin bu duruma razı olmasından sonra kurtuluş çareleri arayan Mustafa Kemal, bir yolunu bularak kendisini Anadolu’ya müfettiş olarak atandırmayı başarmış ve yanındakilerle birlikte Kaptan İsmail Hakkı Bey yönetimindeki Bandırma vapuruna binerek 16 Mayıs 1919’da İstanbul’dan yola çıkmıştır. 19 Mayıs 1919 tarihinde Mustafa Kemal ve silah arkadaşlarını Samsun’a çıkardıktan sonra Bandırma vapuru posta hizmetlerine devam etmiştir. 1924 yılında arızalanmış, tamir edilemeyince de Türkiye Seyrüsefain İdaresince hizmet dışı bırakılmış ve 1925’de Bozmacı İlhami lakaplı İlhami Söker isimli bir armatöre satılmıştır. Aynı armatör maalesef günümüz Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşuna büyük bir katkısı olan bu önemli ve özellikli gemiyi çok kısa bir sürede hurda olarak parçalamıştır.

_____________________________________________________________________________

Ortak Projer için tıklayınız

 

© Site Yapımı : H.Veysel Güleryüz (Tüm Hakları Saklıdır)
İletişim :
veysel_guleryuz@yahoo.com http://www.veyselguleryuz.com